top of page
  • Yazarın fotoğrafışule kızıltaş

İz Bırakanlar Unutulmaz

Güncelleme tarihi: 20 Ağu

Vega, bana hep Ankara’yı hatırlatır. Ankara’nın soğuğunu kalpleriyle ısıtan sonra da birbirlerinin kalplerini ateşe veren, eriyip giden aşıkları. Vega, Ankara.


Üstünde -muhtemelen şimdilerde yoktan sebeplerle ayrılmış- sevgililerin en güzel zamanlarında isimlerinin karalanmış olduğu eski banklar ve yağmurun gözyaşlarına karışıp şehrin kıvrımlarından aktığı çukurlar… Ve şehirlerin en grisi, aşkların ise en kızılı Ankara, Vega.

Günün birinde kasvetli Ankara sokaklarında dolaşırken bahçesinden binlerce sarhoş eden çiçek kokusunu aldığımız, hep hayalimizdeki o eve aşık oluruz. Gün geçtikçe o evden çıkmak istemeyecek kadar aşık oluruz hem de. Duvarlarını boyarız daha sonra sevdiğimiz hikaye kitaplarını dizeriz . Her gün saatlerce bahçede gezer, gittikçe daha çok hayran kalırız bu eve.


Bizi günden güne mahveden rutubeti, bahçede gezerken bacaklarımızı paramparça eden dikenleri görmeyiz. Vakti geldiğinde evi terk etmeyenlerdeniz biz. O evin ille de gözümüzün önünde yanıp kül olmasını bekleyenlerden. Geriye dönüp baktığımızda orada içi boş ama anlamlı bir beton yığını yerine acıtan bir hiçlik görmek isteyenlerden yani. Son diken batınca elimize, tüm evi ateşe verip Ankara soğuğuna bırakırız kendimizi.


Sonra da gecenin bir vakti sigara yakıp alevleri gözyaşlarımızla söndürmeye çalışırız.


“Belki de evsiz insanlardan bu yüzden hiçbir yaşımda korkmadım."

0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page