Soen - Lotus : Müzikal Başkaldırı ve Yeniden Doğuş

İsveçli progresif metal grubu Soen, 2019 yılında çıkan Lotus albümlerindeki aynı ismi taşıyan parça ile bizi kendi düşüncelerimizle bir yolculuğa çıkarıyor. Vokalde Joel Ekelöf, gitarlarda Cody Ford ve Lars Åhlund, basta Stefan Stenberg ve davulda Opeth'ten tanıdığımız Martin Lopez'in olduğu grup, lirikal derinliği ve eşsiz atmosferiyle büyülemeyi başarıyor.

Öncelikle, albüm isimlerinin tesadüfi olmadığını ve bir sembolizm barındırdığını düşündüğüm için, lotus çiçeğini araştırdım. Bu çiçeğin albümle bağdaşan en güçlü yanı, bence yeniden doğuşu temsil etmesi. Lotus çiçeği, tıpkı ay ve güneş gibi belli bir döngüyü takip ederek kapanıp açılır, böylece insanlar için antik dönemlerden bu yana yeniden doğuşu simgelemiştir.

Grup, parça hakkında Facebook'ta böyle bir açıklamada bulunmuş:

Lotus, hayatlarında 'yeter' dedikleri dönüm noktasına ulaşmış, benzer düşünce yapısındaki insanların bir araya gelmesidir. Anlamsız, sığ toplumlar ve onların beklentilerine yeter diyen insanlar. Birey, ancak bu sahte ideallerden kurtulup hepsini geride bıraktığı zaman gerçek anlamıyla özgür olabilir.

Müzikal olarak konuşmak gerekirse, en sevdiğim gitar sololarından birini barındırıyor, belki de bu yüzden albümün en çok dinlenen ve grubun en çok bilinen parçası olmuş bile olabilir. Shred olarak bilinen, basitçe gitarda hızlı bir şekilde çok fazla nota çalmak olarak adlandırılabilecek günümüzde popüler olan ve aslında melodik olduğu zaman güzel tınlayabilen teknik kullanılmamış. Onun yerine duygusal bir bütünlük var, her nota bir amaca hizmet ediyor gibi hissediyorsunuz.

Mix ve prodüksiyon çok başarılı, her enstrümanı teker teker duyabiliyorsunuz ve tonları da çok iyi.

"Talk to yourself

Let your essence be the answer

While we chase the meaning of who we are

Navigating through a storm

...

Wanting it all is poverty

Rich is the one who is free

To be the one who wakes up all of those who roam"

...

Where you walk, what you dream

Measures who you really are"

Burada alıntılanan sözler kişisel olarak en çok hoşuma gidenler oldu. Okuyunca ve dinleyince sizin de kendinizden bir parça bulacağınızı düşünüyorum.

Fırtınanın ortasındaki bir yolculukta kendimizi arıyoruz. Gerçek zenginlik ise her şeyi istemek değil, özgür olmaktır. Sürüye, topluma ve toplumun bizden beklentilerine, herkesin düşündüğü, sevdiği ve yaptığı şeylere uyma zorunluluğu hissetmeden kendi rotamızı belirlediğimiz zaman ancak özgür olabiliriz.