1- Mor ve Ötesi, Gece, Deniz tekin ve diğer 11 kıymetli isimle Kargo’nun şarkılarını coverladığınız “Yarına Kalan Şarkılar” projesini yayınladınız. Öncelikle hayırlı olsun. ne zamandan beri bu proje üzerinde çalışıyorsunuz? Süreç sizin için nasıldı? Uzun zaman sonra ilk defa stüdyoya dönmek nasıl hissettirdi? Proje teklifi size ilk geldiğinde ne hissettiniz?
Tribute tarzı genelde uzun süreli işlerdir. Grgdn Music’den Hadi aynı zamanda bizim menajerimizdir, Kargo’dan Selim’inde yakın arkadaşıdır. Bize bu projede olmak isteyip istemediğimizi sordu, biz de severek kabul ettik. Zaten ben (Tuğrul), Koray ve Selim ile yakın arkadaşlığımız vardı.
Var olan bir parçayı tekrar yorumlamak çoğu zaman sıfırdan bir parça yapmaktan daha farklı bir hissiyata neden olabilir. O bakımdan bizim için de çok heyecan verici bir süreç oldu.
Bizim stüdyomuz zaten evimiz, her zaman evde yapmaya çalışırız, evde yaptığımız kayıtlar her zaman bize daha samimi ve stresten uzak gelir. O yüzden stüdyoya dönme gibi bir olay gerçekleşmedi.
2- Kargo’nun “Farklı Rüyalar” şarkısını coverladınız ve kendi adıma konuşmam gerekirse dinlediğim en başarılı coverlardan biriydi. Deniz’in sesi ve şarkıya getirdiğiniz müzikal yenilik sanki cover değilde yeni bir Vega şarkısı dinlediğimi hissetirdi bana. Peki bu şarkıyı nasıl seçtiniz? Diğer adaylarınız neydi?
Farklı Rüyalar dışında Kalamış Parkı da seçeneklerde vardı. İlk başta form açısından ne yapacağımıza karar veremediğimiz için biraz bekledik, ama sonunda Farklı Rüyalar kafamızdaki Vega‘dan biraz daha farklı bir hava da vermek istedik. Parçanın Kargo'nun naif ve güzel versiyonuna dönemsel bir zaman kayması yapıp daha eskilere yeni bir sound denemesi yapmaya çalıştık
3- Delinin Yıldız’ından bu yana geçen 5 sene müzikal olarak nasıl geçti? Hiç yeni şarkı yazdınız ya da yazmaya yeltendiğin oldu mu?
Pandemiye kadar konserler verdik. Ben (Tuğrul) zaten hep küçük parça denemeleri yapıyordum. Bunlar Vega amacıyla değil daha çok kendiliğinden tarzın ne olduğuna önem verilmeden yapılan müzik kırıntıları gibi düşünülebilir. Daha sonra bu fikirler Vega için belki kullanılır.
4- İlerleyen zamanda bizi bekleyen başka bir single ya da albüm projesi var mı?
Evet var, yeni bir parça üzerinde çalışmaya başladık umarız yaza kadar yetişir.
5- Eskilere dönelim biraz. Vega üyesi olarak yaşadığınız en unutulmaz an neydi?
Hafif Müzik albümü yayınlandıktan sonra ilk konserimiz, yanlış hatırlamıyorsam Bostancı gösteri merkezindeydi ve daha video çekilmemişti ya da 1 -2 günlüktü, ama dinleyiciler sanki albüm birkaç sene önce yayınlamış gibi bütün parçaları söylüyorlardı, çok şaşırmıştık.
6- Müzikal evriminizden bahseder misiniz biraz? Size şarkılarda ilham kaynağı olan şeyler zamanla değişti mi?
Genelde ilham kaynakları, üzerinde çalışılarak gelmiyor. Bazen uzaktan gelen karmaşık bir ses, sanki rüyalarda karşılaşabileceğiniz bir iç içe geçmişlik; müzikal anlamda ilham kaynağı olabiliyor. Ama sonuçta sizin özünüzün süzgecinden geçtiği için birçok değişimden de geçiyor. Sözler de çoğu zaman anlık hissiyatla birden gelebiliyor, bazen de o hissiyatı hissedip ama karşılamayan kelimeleri başka kelimelerle yer değiştirme uzun bir süreçte olabiliyor.
Bu genelde az oluyor ama bu durumlarla karşılaşabiliyor. Sonuçta çevrede gelişen olaylara karşı insan dirense de sizde iz bırakıyor. Bu da çok farklı aşamalarda müziğe yansıyabilir. Benzer şekilde çocuk sahibi olmak da farkında olmadığımız farklı ruh hallerine sokmuş olabilir, belki müziğe farklı bir olgunluk havası vermiş olabilir. Kısacası ilham kaynaklarının reçetesini tutamadığımız için net bir cevap vermek zor.
7- Peki genel olarak müzikte bir jenerasyon farkından bahsedebilir misiniz? 2000’li yılların ve bugünün müzisyenleri arasında felsefi ya da herhangi bir radikal değişiklik görüyor musunuz?
Her dönemin kendine has bir tarzı var. Doğrusu radikal bir fark yok. Biz 2000’lerde o zamanın ruhuyla belki biraz kendimize has ufak bir farklılıkla hareket edip müzik yapmaya çalıştık. Yaptığımız müzikte her birimizin farklı birikimleriyle tekrarlanmayacak bir yapıda üretim oldu.
Şu anki dönemde üretilen müziklerde çok değişik tarzların bir füzyonu var gibi gözüküyor Teknolojini ilerlemesi ve belki de plak şirketlerinin dominasyonu olmadığı için de çok değişik füzyonların oluşma imkanı oluşuyor. Ama yurtdışı için konuşmak gerekirse var olan gidişatı kıracak müzik grupları çıkma ihtimali azalıyor gibi.
Çok güzel gruplar çıkıyor ama bahsettiğim bütün bildiklerimizi unutturacak şaşıracak duyulmamış tarzda müzik gruplarının çıkmıyor gibi. Belki bu gruplar çıkıyordur da biz dinleyici olarak eskisi kadar şaşırmıyoruzdur.
8- Vega’nın benim ve eminim ki pek çok hayran için eşsiz bir yeri var yani müziğinizin ikinci bir örneği yok gibi. Sizi özleyenlere dinlemesini tavsiye ettiğiniz gruplar veya şarkıcılar var mı?
Çok teşekkürler, isim vermek bizim için çok zor, çünkü unutulan hep başka bir grup ve şarkıcı kalacaktır. Sonradan hatırlayıp üzülmek yerine hiç söylememek daha iyi.
Ek olarak Müzikal olarak çok çeşit müzik tarzlarını zaten severek dinleriz. Deniz yeni çıkan Türkçe müzik yapan grupları ve sanatçıları severek dinliyor, hatta bu yeni gruplarla birlikte artık daha az yabancı müzik dinliyor denilebilir, Ben (Tuğrul) daha çok sözsüz müziği daha çok dinlemeye başladım.
Tarz konusunda bir şey demem zor, çünkü duyulmamış o kadar karakterli kendine has müzikler var ki 1700'lü yıllardan bugüne kadar o kadar inanılmaz şeyler yaratılmış ki bunları tekrar keşfetmek bana büyük heyecan veriyor. Hatta diyebilirim ki 18-19-20. yüzyıllarda deneysel avangard müzik yanında şu ankiler bana fazla bilindik geliyor.
9- Son olarak uzun bir aradan sonra geçtiğimiz aylarda birkaç konserle hayranları şenlendirdiniz. Bundan sonraki konser sıklığı hakkında bir şey söyleyebilir misiniz?
08 Mart Hangout İzmir
09 Mart Ankara Çankaya Bld.
23 Mart Kadıköy DoRock
19 Nisan If Eskişehir
26 Nisan Antalya
1 Haziran If Besiktaş
Röportaj için Tuğrul Akyüz ve Deniz Özbey Akyüz'e teşekkürler!
Vega'nın muhteşem coverını ve daha fazlasını şimdi Spotify'dan ve tüm dijital platformlardan dinleyebilirsin!