Leyla ile Mecnun bir Arap efsanesine dayanan klasik bir aşk hikayesidir, Leyla ve Kays medrese yıllarında birbirlerine aşık olmuşlardır. Kısa sürede yayılan bu ilişkiyi duyan annesi Leyla’yı okuldan alır ve Kays ile görüşmesini yasaklar.
Ayrılık acısıyla mahvolan Kays halk arasında arapça deli anlamına gelen “ Mecnun “ lakabıyla tanınmaya başlar. Leyla ile Mecnun kavuşamaz, Leyla mutsuz evliliği sürerken hayatını yitirir ve Mecnun da çölde bir taşın yanında ölü bulunur, Taşı kazıyarak Leyla için 3 tane şiir yazmıştır.
Bu efsane iran kültürünün değişmez bir klasiğidir ve doğunun “ Romeo ve Juliet’i “ olarak bilinir.

Olası gözükmese de bu hikaye gelmiş geçmiş en iyi rock şarkılarından birine de ilham kaynağı olmuştur.
1960'larda Eric Clapton “ Abdülkadir Es-Sufi “ isimli bir sufi düşünür ile arkadaşlık ediyordu. Leyla ile Mecnun hikayesini Clapton’a anlattı, Çünkü Clapton’ın yasak aşkı ona bu hikayeyi anımsatmıştı.

Clapton o zamanlar adı Pattie Harrison olan Pattie Boyd’a aşıktı, Pattie ise Beatles grubundan tanıdığımız George Harrison ile evliydi.
Clapton Layla’yı bestelediğinde slow bir parçaydı ama bu Clapton ve Duane Allman tanışınca değişti, O zamanlar Derek And The Dominos grubu ile çalışan Clapton The Allman Brothers’ın yaptığı müziği duyduğunda hayranlıkla seyretti, konserden sonra grubu stüdyoya davet etti ve Layla üzerinde çalışmaya başladılar.

Duane gitarını aldı ve Albert King’in As The Years Go Passing By şarkısının vokal kısmını çaldı, Clapton tempoyu hızlandırdı ve ortaya bugün bildiğimiz haliyle Layla parçası çıkmış oldu.
Derek And The Dominos çalışmaya başladı, Clapton ritim gitarını kaydetti ve Allman üstüne solo gitarı çaldı, Diğer üyeler şarkının tamamlandığını düşünse de Clapton şarkının sonuna farklı bir şey gerektiğini düşündü.
Grup Laylanın da bulunacağı “ Layla And Other Assorted Love Songs “ albümü ile uğraşırken baterist Jim Gordon geç saatlerde stüdyoya giriyor ve kendi solo albümünü yapmaya çalışıyordu.
Kaydettiği şarkılardan biri de Layla şarkısının sonunda duyduğumuz piyano bestesiydi, Clapton Jim’i bu besteyi kaydederken duydu ve bu şarkıyı ona hediye etmesini istedi, Layla’ya bir son olması için.
Parça tamamlandığında Clapton şarkıyı Pattie Boyd’a dinletir ve Boyd kendi biyografisinde şöyle anlatır:
“ He switched on the tape machine, turned up the volume and played me the most powerful, moving song I had ever heard…”
“ He played it to me two or three times, all the while watching my face intently for my reaction. My first thought was: Oh God, everyone’s going to know this is about me ”
“ Bana şarkıyı iki üç defa dinletti. Vereceğim tepki için yüzüme bakıyordu. Benim ilk tepkim ise “ Aman Tanrım herkese bunu benim için yazdığını anlayacak! ” oldu. “
Single yayınlandığında tutulmadı ve kötü yorumlar aldı, Listelere girmeyi başaramadı. Single Billboard Hot 100 listesinde 91. sıradaydı.

Sonra garip bir şey oldu, Şarkının full versiyonu 1972’de bu iki albümde yer aldı ve 7 dakikalık haliyle bu sefer listerde yerini aldı. Hot 100 listesinde 10. sıraya ve UK listerinde 7. Sıraya kadar yükseldi...

Pattie 1974’de Geroge’dan ayrılır, 1979’da da Clapton ile evlenir.
Eric ve Pattie 1989’da boşanır.
Yani günün sonunda insanlar belirsizdir ve en büyük aşklar bile bitebilir.
Geriye kalan ise hikayelerdir, Romeo ve Juliet gibi
Leyla ile Mecnun gibi…
@refikexists
コメント