Tarihte bugün Ride The Lightning, Metallica'nın bağımsız kayıt şirketi Megaforce tarafından piyasaya 27 Temmuz 1984'te piyasaya sürülen ikinci stüdyo albümü olarak yayınlandı.Kayıt masrafları Metallica'nın Avrupalı kayıt şirketi Music For Nations tarafından karşılanmıştır çünkü Megaforce bu masrafı karşılayamamıştı. Aynı zamanda bu albüm Metallica'nın ilk profesyonel albümüdür. Albümün kapağında grubun logosundan elektrikli sandalyeye düşen yıldırımı tasvir etmektedir.Albümün ismi ise Stephen King'in The Stand adlı romanındaki bir pasajdan alınmıştır.Şarkıları ve albümün temasını bu kadar yansıtabilecek bir albüm kapağı var mıdır bilmiyorum.Gerçekten insan taş gibi müziğin içindeki o ölüm varoluş temalı birçok konuyla kendini bir elektrikli sandalyede hissediyor.Kendine has çok ayrı bir sound u olan Thrash metal aleminde benzeri olmayan melodilere sahip çok özel dark bir albüm.Ayrıca albümde şarkıları müzikal şölen niteliğinde sololarla bitirmeleri zaten bizi bizden alan o müthiş şarkılara son vurucu darbesini yapıp metal bir müziğin bitirişi nasıl olmalı niteliğinde çığır açıyor.
1984'te Fransız plak şirketi Bernett Records, albüm kapağının rengini mavi yerine yeşil olarak bastı ve yeşil kapaklı 400 kopya üretildi.Ayrıca, For Whom The Bell Tolls şarkısının ismi For Whom The Bells Toll şeklinde basılmıştır.Koleksiyoncular için bulunması zor pahalı ve çok özel bir parça.
Gruptan 1983'te çıkarılan gitarist bugünkü Megadeth grubunun solisti Dave Mustaine'in albümde 2 bestede katkısı vardır ve albüm onun izi olan son albüm.Kill'em All'un kaydının ardından gruptan atılmıştır ancak Ride The Lightning ve The Call of Ktulu'da katkısı olduğundan albüm kapağında besteci olarak yer alır. Dave Mustaine'in henüz kendisi Metallica grubunda çalarken yazmış olduğu birkaç riff'i (The Call of Ktulu, The Four Horsemen) kendi kurmuş olduğu grubu Megadeth'in birkaç parçasında kendisini gruptan çıkartan baterist Lars Ulrich ve vokalist/ritim gitarist James Hetfield'a gıcıklık olması için kullandığı söylenir.
Bu albümde Metallica, ilk albümleri olan Kill 'Em All'daki hızlı tempolara bağlı kalmak yerine müziğe yaklaşımını değiştirerek akustik gitar, geliştirilmiş enstrümantaller ve melodiler kullanmıştır.Müzik yazarları, Ride the Lightning'in tek boyutlu sesiyle dikkat çeken Kill 'Em All'dan ses açısından daha geniş şarkılarla daha fazla müzikal olgunluk sergilediğini düşünüyor.Ulrich, Metallica'nın önceki albümde olduğu gibi kesinlikle hızlı tempolara güvenmeyi değil, kulağa güçlü ve ağır gelen diğer müzikal yaklaşımları keşfetmeyi seçtiğini açıkladı.Bu albüm, Metallica'nın müzikal ve lirikal anlamda geliştiğini de gözler önüne sermiştir. Bunda grubun bas gitaristi olmanın yanı sıra metal dünyasının başına gelmiş çok değerli müzisyen Cliff Burton'ın müzik teorisini temel hatlarıyla grubun diğer üyelerine anlatması ve parçaların yazımında daha çok etkili olmasıydı.Hetfield'a tamamlayıcı karşı melodilerle çekirdek notaların nasıl artırılacağını ve şarkı bestelerine yansıyan temel gitar armonisinin nasıl çalıştığını gösterdi.
Ride the Lightning, müzik eleştirmenlerinden büyük beğeni topladı İngiliz rock dergisi Kerrang! albümün olgunluğunun ve müzikal zekasının Metallica'nın heavy metalin sınırlarını genişletmesine yardımcı olduğunu belirtti. AllMusic'ten Steve Huey, albümü Kill 'Em All'dan daha iddialı ve dikkate değer bir çaba olarak gördü. Grubun zengin müzikal hayal gücü ve heavy metal klişelerinden kaçınan sözleri nedeniyle Ride the Lightning'i "tüm zamanların metal klasiği" olarak adlandırdı.
Megaforce başlangıçta ABD pazarı için albümün 75.000 kopyasını basarken, Music for Nations Avrupa pazarına hizmet verdi. 1984'ün sonlarına doğru, Ride the Lightning'in Avrupa'da 85.000 kopyası satıldı. ı. Albüm, radyo yayını olmadan Billboard 200'de 100 numaraya kadar yükseldi.Ride the Lightning, Kasım 1987'de altın madalya kazandı ve 2012'de Amerika Kayıt Endüstrisi Birliği (RIAA) tarafından ABD'de gönderilen altı milyon kopya için 6 kat platin sertifikası aldı.Birçok rock yayını Ride the Lightning'i en iyi albüm listelerinde sıraladı. Albüm, IGN Music'in "En İyi 25 Metal Albümü" listesinde beşinci sırada yer aldı.Guitar World'e göre Ride the Lightning "sadece grubun gidişatını değiştirmekle kalmadı, aynı zamanda metalin gidişatını da sıfırladı". Houston Press'ten Corey Deiterman, Ride the Lightning'i Metallica'nın en etkili albümü olarak görüyor ve crossover thrash ve hardcore punk gibi türler üzerinde kalıcı bir etkisi olduğunu söylüyor.2017'de Rolling Stone'un "Tüm Zamanların En İyi 100 Metal Albümü" listesinde 11. sırada yer aldı.
1.Creeping Death
Şarkı, Mısır'ın Onuncu Vebası sırasında Tanrı tarafından gönderilen Ölüm Meleği "Yok Edici" nin bakış açısından anlatılıyor.Metallica, şarkı için İncil'deki Mısır Vebaları hikayesine dayanan The Ten Commandments filminin ikinci yarısından ilham aldı. Cliff Burton, Mısır'da ilk doğan her çocuğu öldüren son veba sahnesini izlerken, veba Firavun'un sarayına yuvarlanan bir sisle temsil edildiğinden, "Vay canına bu sürünen ölüm gibi" dedi. Orijinal olarak Hammett tarafından Exodus'ta çalarken "Die by His Hand" şarkısı için yazılmıştı ve onu demo olarak kaydetti ama bir stüdyoda yayınlamadı.Albümdeki favori parçam diyebileceğim tek bir rifften doğup ara ara coşan gitarlar degişen melodiler Hetfield'ın tüm albümde de etkisini gösteren toy ve hırçın sesiyle birleşip bu efsane gaz parçayı oluşturuyor.Giriş kısmında riff in bir anlık sakinleşip davul atağıyla tekrar bastırması şarkıyı daha da gazlayan güzel bir detay.Gazeteci Joel McIver, epik lirik temaları ve dramatik atmosferi nedeniyle şarkıyı "moshpit marşı" olarak adlandırdı.Şimdi şarkıyı dinleyebilir ve o meşhur ortalığı kasıp kavuran Moskova konserinden şarkinın canlı performansını izleyebilirsiniz.
2. Trapped Under The Ice
"Trapped Under Ice", kronik bir durumdan uyanan bir kişi hakkındadır. Gidecek hiçbir yer olmadığını ve kimsenin kurtarmaya gelmeyeceğini anlayan kişi, çaresizce yaklaşan kıyameti bekler. Şarkı, albümün açılışını anımsatan, hızlı seçilmiş dört nala koşan bir riff üzerine kurulu.Hammett'in eski grubu Exodus'un demosunu yaptığı ve daha sonra grubun 2004 tarihli Tempo of the Damned albümünde yer alan "Impaler" adlı parçadan esinlenilmiştir.
3. For Whom The Bell Tolls
Şarkı, Ernest Hemingway'in modern savaştaki ölüm süreci ve kanlı İspanya İç Savaşı hakkındaki aynı adlı 1940 tarihli romanından esinlenmiştir.Sözler kitabın 27. Bölümünde anlatılan, bir tepede savunma pozisyonu aldıktan sonra bir hava saldırısı sırasında beş askerin yok edildiği sahneye özel göndermeler yapılıyor.Cliff Burton, bas gitar girişini ağır distorsiyon ve bir wah pedalı ile çalıyor. Burton introyu Metallica'ya katılmadan çok önce yazdı ve parçanın başında duyulan zil sesi aslında davulcu Lars Ulrich'in bir ses efektleri makarasından bir zil ile birlikte metal bir çekiç ile bir örse vurması tarafından üretildi ve bu onu en güzel girişe sahip parçalardan biri yaptı.Şarkı bu zil sesiyle başlar, ardından yürüyen bir riff ve yüksek kayıtlı bas melodisi gelir. Burton'ın Metallica'ya katılmadan önce yazdığı giriş, genellikle bir elektro gitarla karıştırılır ama aslında Burton'ın artırılmış bas gitarıdır.Şarkıyı dinleyebilir ve Cliff Burton'un da bulunduğu erken dönem konserlerinden güzel bir canlı performansını da izleyebilirsiniz.
4.Fade To Black
Metallica'nın çıkardığı bu albümün en hit parçası "Fade to Black" isimli balladdır.Lars Ulrich, albüm ve şarkının yapıldığı sırada kendisinin ve vokalist/ritim gitaristi James Hetfield'ın nasıl "ölüm saplantılı" olduklarını hatırlıyor.Daha çocukken ilk tanıştığım metal parçalardan biri olan ve beni en çok etkileyen tüylerimi diken diken edip beni dehşete düşüren şarkılardan biri olan "Fade To Black" bu albümle birlikte Metallica'nın bir klasiği haline gelmiştir ve yayınlandığından beri Metallica'nın canlı performanslarının demirbaşı olmuştur.En umutsuz anlarımda yanımda olan hayatin avuçlardan kayıp gitmesi intiharın eşiğinin çoktan geçilmesini anlatan ağır melonkolik şarkı hala daha dünyanın her yerinde çokça dinlenmektedir ve bu popülerlik beni üzmekte.Malum iki grubun arasındaki gerginlikten ironik bir yorum olacak ama bana göre intiharı bu kadar iyi anlatan bir bu şarkı bir de Megadeth'in A Tout Le Monde'udur.Q dergisine göre grubun thrash metal normlarını türün ilk power ballad'ı olan "Fade to Black" ile yeniden tanımladığı için çok önemli. Hetfield, Ocak 1984'te Boston'daki gösteriden önce grubun ekipmanı çalındıktan sonra kendini güçsüz hissettiği için bu sözleri yazdı.Müzikal olarak şarkı, elektrikli solo ile kaplanmış bir akustik gitar girişiyle başlıyor. Şarkı giderek ağırlaşır ve hızlanır, çok katmanlı gitar sololarıyla sona erer."Good Bye" denilerek başlayan insanı bir oraya bir buraya savuran bu enfes melodik sololar beni hayata veda etmiş ve bir ruh olarak katman katman dolaştığım bir yolculuğa çıkarıyor.Balladın arpejli akorları ve ölçülü şarkı söylemesi, o zamanlar Thrash metal grupları için uygun değildi ve Metallica'nın bazı hayranlarını hayal kırıklığına uğrattı. Şarkının yapısı daha sonraki Metallica baladları olan "Welcome Home (Sanitarium)", "One" ve "The Day That Never Comes"ın habercisidir.Şarkı, 2008'de Swiss Singles Chart'ta 100 numaraya kadar yükseldi. Şarkı, Amerika Kayıt Endüstrisi Birliği tarafından altın sertifikasına sahiptir.Mart 2023'te Rolling Stone, "Tüm Zamanların En İyi 100 Heavy Metal Şarkısı" listesinde "Fade to Black"i 35. sıraya yerleştirdi.
5. Escape
Escape" orijinal olarak "The Hammer" olarak adlandırılıyordu ve daha hafif riffleri ve geleneksel şarkı yapısı nedeniyle single olarak piyasaya sürülmesi amaçlanmıştı. Girişte bir kontrpuan bas melodisi ve standart bir alttan seçilmiş riff'e dönüşen çıtırdayan bir gitar riffi yer alıyor. "Escape", plak şirketinin Metallica'yı daha radyo dostu bir şeyler yazmaya zorlamasının bir sonucu olduğu için Hetfield'ın en sevilmeyen Metallica şarkısı. Kitap yazarları Mick Wall ve Malcolm Dome, şarkının albüm odaklı rock'tan etkilendiğini söyledi. Journey ve Foreigner gibi 1970'lerin gruplarından, ancak hayranlar bunu rock radyoda bir yayın girişimi olarak algıladılar. Metallica şimdiye kadar 2012 Orion Music + More festivalinde "Escape" i yalnızca bir kez canlı olarak seslendirdi.
6. The Call Of Ktulu
Geçici olarak "When Hell Freezes Over" adlı "The Call of Ktulu", H. P. Lovecraft'ın Burton tarafından grubun geri kalanına tanıtılan The Shadow over Innsmouth adlı kitabından esinlenmiştir. Başlık, Lovecraft'ın Cthulhu, The Call of Cthulhu'yu içeren önemli hikayelerinden birinden alınmıştır, ancak orijinal adı daha kolay telaffuz için "Ktulu" olarak değiştirilmiştir. Parça, girişte sakin ve insani alıp götüren Mustaine tarafından yazılan bir Re minör akor ilerlemesiyle başlar (Mustaine daha sonra akor yapısını Megadeth'in "Hangar 18" parçasında yeniden kullandı), ardından ritmik bir riff modeli üzerinde iki dakikalık bir bas solosu izler.Cliff Burton gizliden gizliye wah ve distortionlı muhteşem sololar atmaktadır.Bas gitarda wah ve distortionın birlikte kullanıldığında ne kadar agresif bi sound elde edilebileceğinin göstergesidir.Şef Michael Kamen, Metallica'nın 1999 S&M projesi için parçayı yeniden düzenledi ve 2001'de En İyi Rock Enstrümantal Performansı dalında Grammy Ödülü kazandı.
7. Fight Fire With Fire
Fight Fire with Fire"ın ana-anahtarlı akustik girişi, Metallica'nın daha armonik olarak karmaşık bir şarkı yazım tarzına doğru evrimini gösteriyor. Seçme hızı açısından en hızlı Metallica şarkısı, mısralarda ve koroda çevik bir şekilde tremolo ile seçilmiş riffler tarafından yürütülür. Sondaki uzatılmış solo, büyük bir nükleer patlamanın ses efektinde yok oluyor.Ana riff Kill 'Em All Tour sırasında kaydedilmişti ve akustik giriş o sırada Burton'ın akustik gitarda çaldığı bir şeydi.
8. Ride the Lightning
Albümün adını taşıyan "Ride the Lightning", Metallica'nın ceza adaleti ve sistemi vurgulayan etkileyici bir girişe sahip parçasıdır. Sözler, elektrikli sandalyede idam edilmeyi bekleyen bir idam mahkûmunun perspektifinde. Mustaine'in katkısı bulunan iki albüm parçasından biri olan şarkı, orta tempoda başlıyor ve şarkı ilerledikçe giderek hızlanıyor.Orijinal olarak Mustaine tarafından bestelenen rifflerden biri basitleştirildi. Hammett'in solosu ile vurgulanan enstrümantal bir orta bölüme sahiptir. Hetfield'e göre şarkı, idam cezasına yönelik bir eleştiri değil, işlemediği bir suçtan dolayı ölüm cezasına çarptırılan bir adamın hikayesidir, açılış sözlerinde olduğu gibi: "Suçlu bulundum/Ama lanet olsun, dogru değil bu"