top of page
  • Yazarın fotoğrafıAybüke Küçük

Dream Theater - Metropolis Pt.2: Scenes From A Memory | Albüm İncelemesi

Güncelleme tarihi: 29 Nis 2021

90’lı yılların başı… 5 yılda 3 sağlam albümle progresif metal dünyasında bir grup beliriyor: Dream Theater


Yazıma başlarken Dream Theater nasıl tanımlanabilir diye çok düşündüm fakat birkaç basit kelimeyle tanımlanamayacak kadar katmanlı müzikleri olan progresif metal temelli bir gruptur kendileri diyebilirim sadece. Yaptıkları sadece müzik de değil zira felsefeden sosyolojiye çoğu disiplini müzikle anlatmaya çalıştıkları aşikar. Ve belki de haddim olmayarak elimden geldiğince bahsetmek istediğim albüm: Metropolis Pt.2: Scenes From A Memory

Dream Theater’ın ikinci stüdyo albümü olan İmage and Words’te, Metropolis Pt.1: The Miracle and The Sleeper adında şahane bir şarkı var. Dinleyenler, part 1 adıyla karşılaşınca haliyle devamı niteliğinde bir albüm veya şarkı beklentisine girdi; fakat grup bunun bir şakadan ibaret olduğunu söyledi. Şarkı çok sevildi, çok dinlendi hatta albümdeki en ün yapan parçalardan biri oldu. Dolayısıyla dinleyenlerinin yoğun ısrarına maruz kaldılar ve sonucunda muhteşem olacak bir albüm için kolları sıvadılar.


Image and Words albümüyle Metropolis Pt.2 albümü arasında 7 yıl var. Bu zaman aralığında grup ilk önce bir demo kaydediyorlar fakat beğenmedikleri için hiç yayınlanmıyor. Elbette bu noktada vazgeçmeyip sürecin sonunda albümü çıkarıyorlar.


Pt.2 albümünü daha iyi anlamak için ilk önce Image and Words’te yer alan Pt.1 parçasını dinlemekle başlayabiliriz. Konusundan detaylı olarak part 2 ile beraber yazımın devamında bahsedeceğim ama Pt.1 başlı başına bir şaheser. Konuyu işleyişi itibariyle albüme oranla çok daha yüzeysel kaldığını düşünüyorum fakat şarkının kompozisyonu o kadar iyi ki 9 dakika boyunca resmen adrenalin seviyeniz yükseliyor.


Metropolis Pt.1: The Miracle and The Sleeper, bir konsept albüm. Hatta belki de progresif metal dünyasında yapılmış en iyi konsept albümlerden birisi. Dolayısıyla işlediği konu itibariyle de oldukça dikkat çekiyor.

Konusuna albüm kapağından başlamak gerekirse, bir adamın saydam yüzünün arkasında, yine başka insanların yüzlerini de içeren kolaj halinde fotoğraflar görüyoruz. Parça parça insanlar gördüğümüz kapak, albümün konuyu işleyişine oldukça uygun. Albüm, şarkıların isimlendirilmesinde sahne adı kullanılmasından da anlayacağımız üzere aslında 9 sahne 12 şarkılık bir tiyatro olarak da düşünülebilir.


Baş karakterimiz Nicholas, uykusundan oldukça etkisinde uyandığı rüyalar görmeye başlar. Öyle ki rüyaların etkisini, yaşadığı günlük olaylarda da görmeye başladığı vakit, albümün ilk parçasına da adını veren ‘’Regression’’ tedavisine gitmeye karar verir. Regresyon sayesinde Nicholas’ın rüyalarının daha derinine inilir ve 1928 yılında şüpheli bir şekilde ölen Victoria adında bir kadın ortaya çıkar.

Hello, Victoria. So glad to see you, my friend. (Scene One: Regression)

Nicholas, tedavi esnasında Victoria'nın neden rüyalarına girdiğini anlamaya çalışırken belki de Victoria'nın kendisinden yardım istediğini ve ölümünün ardındaki şüpheyi gidermesi gerektiğini düşünmeye başlar. Nicholas, Victoria ile arasında geçmiş yaşamlardan kalan bir bağ olduğunu ve hatta Victoria'nın geçmiş yaşamının da kendi yaşamının gidişatını etkilemeye başladığını düşünür.

We're sharing one eternity Living in two minds Linked by an endless thread Impossible to break (Scene Three: I. Through My Words)

Nicholas'ın rüyalarında gördüğü bir ev vardır. Regresyon sırasında tekrar bu evi görür. Eve gittiğinde yaşlı bir adamla karşılaşır ve adam, seneler önce evde ölmüş bir kadın hakkında konuşmaya başlar. Nicholas bu esnada, Victoria hakkında çözmesi gereken bir şeyler olduğuna artık emin olur.

Tedavi devam ettikçe Nicholas, Victoria'nın ölümü hakkında gazete manşetleri görür. Erkek arkadaşı tarafından, aldatılma sebebiyle öldürüldüğünü söyleyen görgü tanıkları vardır; fakat sahnelerin ilerlemesiyle beraber görgü tanıklarının söylediklerinin de doğru olmama ihtimali ortaya çıkar.

Nicholas, tedavi ilerledikçe Victoria'nın ölümünün ardındaki şüpheleri kaldırmadan kendisinin de rahat edemeyeceğini anlar ve ağlamaya başlar.

I'm learning all about my life By looking through her eyes (Scene Five: Through Her Eyes)

Bu noktada hikayeye kardeş olan iki karakter dahil olur: Julian (Sleeper) ve Edward (Miracle). Victoria, ilk önce Julian daha sonra da Edward ile bir ilişkiye başlamıştır. Artık bu cinayet kışkançlık krizinden kaynaklanan bir hal almaya başlar ve birinci şüpheli Julian'dır.

Nicholas olayı çözmenin ferahlığıyla artık rahatlamıştır ve ölüm korkusunu, Victoria'nın kendisine ulaşabilmesi sebebiyle tamamen yenmiştir. Nicholas, Victoria'nın reenkarne olmuş halidir. Terapinin bitmesine karar verilir; fakat Nicholas eve dönerken işler daha da karmaşık bir hal alır. Terapist de Edward'ın ruhuna sahiptir ve sırf intikam adına Nicholas'ı öldürür.

The Miracle: Friday evening The blood still on my hands To think that she would leave me now For that ungrateful man (Scene Nine: Finally Free)
 

Şarkıların müzikal kısmına gelecek olursak; aslına bakılırsa tek tek bütün şarkılar yorumlanabilecek bir albüm olduğunu düşünmüyorum. 1 saat 17 dakikalık tek bir şarkı olarak da düşünülebilir zira şarkılar arasındaki geçişler o kadar iyi ki, hangi şarkı bitti hangisi başladı, kaçıncı parça çalıyor anlamadan albüm tabiri caizse su gibi akıp gidiyor. Konusu itibariyle zaten bir tiyatro kadar akıcı olmasını, müzikal anlamda da hissettiriyor.

Albümde iki tane enstrümantal parça var: Overture 1928 ve The Dance of Eternity. Overture 1928, daha olayların başında, Nicholas'ın tedaviye başladığı sırada çalıyor. The Dance of Eternity ise Nicholas'ın, olayların aslında kıskançlıktan kaynaklanan bir cinayet olduğunu çözmesi sırasında çalmaya başlıyor. Her iki şarkı da, bir konsept albümde enstrümantal parçalardan ne bekliyorsak karşılıyor ve şahane geçişler sağlıyor.

Metropolis Pt: 2: Scenes From A Memory, arkaya yaslanıp dönen tiyatroyu dinlemenin elzem olduğu ve konsept albüm nasıl yapılmalıdır niteliğinde ders verdiğini düşündüğüm şahane bir albüm. Kısacası;

Dinleyiniz ve dinlettiriniz!


0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page