9 yılın ardından nihayet The Offspring 10. stüdyo albümü olan "Let the Bad Times Roll"u yayınladı. Albümde en dikkat çekici şey ise The Offspring'in Punk Rock tarzına geri dönmüş olması. Green Day gibi ünlü Punk Rock grupların çıkardığı son albümler özellikle Punk dinleyici kitlesi için büyük bir hayal kırıklığı olmuştu ve olumsuz eleştiriler almıştı. The Offspring'in yeni albümü, dinleyiciyi Punk ile oldukça doyuracağının garantisini verebilirim. Ancak albümdeki tek olumsuz şey mix altyapısının diğer albümlere göre biraz yetersiz kalması. Bu sorun en çok çıkış parçası olan Let The Bad Times Roll şarkısında duyuluyor. Dexter'ın sesinin enstrümanların çok altında kalması şarkının kalitesini düşürüyor. Onun haricinde müzikalite olarak son yıllarda çıkmış en iyi Punk Rock albümlerinden denilebilir. Şarkı şarkı incelemek gerekirse;
This Is Not Utopia: Tam bir 90'lar Skate Punk şarkısı. Akılda kalıcı, ilk dinleyişte Bad Religion hissi veriyor ama klasik bir offspring punk şarkısı olduğu hemen anlaşılıyor. Özellikle Ixnay on the Hombre albümündeki şarkılara çok benziyor
We Never Have Sex Anymore: Punk, Ska ve Swing karışımı bir şarkı, Conspiracy of One albümüne benzer. Albümdeki diğer şarkılara nazaran zayıf olabilir fakat saksason sesi akılda kalıcı.
Army of One: Eski Offspring'in geriye döndüğünü gösteren albümün en iyi şarkılarından biri. Punk Rock isteyen dinleyiciyi Hassan Chop şarkısı ile birlikte en iyi doyuran şarkı olabilir. Özellikle Dead Kennedys'ten duymaya alışık olduğunuz Holiday In Cambodia gitar rifflerini ve Spcial Distortion'ın 1945 şarkı soundu bu şarkıda duyuluyor.
Hassan Chop: Albümün tüm yükünü taşıyan en iyi şarkısı denilebilir. 1990'da çıkan Smash albümünden fırlamış gibi. The Offspring'in en iyi işlerinden biri, özellikle Dexter'ın 90lardan beri aslında sesinin hiç değişmediğini bu şarkıyla anlayabiliyoruz. Hem enstrüman hem de sesin en iyi şekilde kullanıldığı cok iyi bir old school punk şarkısı.
The Opioid Diaries: Ixnay on the Hombre ya da Americana albümlerine koyulsa hiç sırıtmayacak nitelikte bir şarkı. Oldukça enerjik ve Dexter'ın ses gücü oldukça duyuluyor. Albümün en iyilerinden biri.
Behind Your Walls: Albümün en iyi şarkısı olmayabilir ama şarkılar arasında çok iyi köprü gören tipik bir Offspring şarkısı. Daha çok Days Go By albümüne yakın bir tarzda. Yine de sound olarak biraz daha sert olması gerekiyor gibi.
Breaking These Bones: Albümün yıldızlarından biri. Old School Punk'a selam çakar nitelikte, kısa fakat enerji dolu bir şarkı. Hem sözleri hem de şarkının kısalığı ile yine Ixnay albümüne benziyor. Dinlerken özellikle All I Want şarkısı ile aynı enerjide olduğunu hissedebiliyorsunuz.
Let the Bad Times Roll: Albümdeki şarkılara nazaran daha yumuşak tonda bir şarkı. Nakaratı kesinlikle akılda kalıcı fakat en büyük sorunu kesinlikle enstrüman ve sesin misinin kötü olması, bu da şarkıyı biraz vasatlaştırıyor. Yine de akılda kalıcı bir şarkı.
Lullaby: Kısacası Let The Bad Times Roll şarkısının enstrumental versiyonu. Dexter'ın sesi arkaplandan geliyor. Yaklaşık 1 dakikalık bir açılış şarkısı.
In The Half of the Mountain King: Orijinali Grieg bestesi olan klasik parçanın Punk versiyonu yapılmış.
Albüm Puanı: 8/10