top of page
  • Yazarın fotoğrafıMiray Arslan

Avenged Sevenfold - The Stage Şarkı İncelemesi


~Dikkat bu yazı spoiler içerir.~


Oppenheimer'ı izlerken nükleer savaşın gerçeği ve Oppie'nin insanlara konuşma yaptığı sahnede insanlar Japonya'ya atilan atom bombasinin zaferini coşkuyla kutlarken Oppie'nin kafasindaki bomba ve çığlık sesleri o sevinen insanların bombadan çıkan ışık hüzmesiyle aydınlatılmış ve yüzlerini erimiş gibi görmesi bana The Stage şarkısını ve klibindeki insanların tiyatro sahnesindeki savaş anını gülerek izlerken ortama yayılan gazla kimseden eser kalmamasını hatırlattı ve bu esinle şarkının incelemesini yapmaya karar verdim.


Şarkı bana göre günümüz yeni jenerasyon Metal dünyasındaki grupların babası Avenged Sevenfold'un yedinci stüdyo albümü The Stage'de yer alıyor.Avenged Sevenfold'un ilk konsept albümü olup, ana teması yapay zeka ve toplumun kendi kendini yok etmesi üzerine kuruludur ve de yine bir ilke imza atarak grubun en uzun albümü olup en uzun şarkısı Exist'i de içermektedir.Müzik eleştirmenleri, benimsenen yeni ilerici tarzı övdü. Albüm, benim için benzersiz bir yerde ve dedikleri gruplarla kıyas yapılamayacak yenilikte olsa da eleştirmenler tarafından Iron Maiden'ın melodik tarzı ile Dream Theatre'ın progresif şarkı yazımının bir karışımı olarak tanımlandı.Ekim 2016'da grubun logosu Deathbat dünyanın dört bir yanındaki büyük binalara yansıtıldı ve sonunda müzik videosuyla birlikte "The Stage" adlı ilk single yayınlandı.








Şarkının müzikal anlamda zirveye oynadıkları bu albüme adını vermesine şaşmamalı çünkü tek başına tam bir masterpiece.The Riv ' in ölümünden sonra "uyabilecek" bir baterist bulma arayışlarına girilmiş ve gruba Kasım 2015'te katılan davulcu Brooks Wackerman'ın yer aldığı ilk Avenged Sevenfold albümü olan The Stage bateri anlamında dinleyicileri fazlasıyla tatmin etmiştir.Özellikle The Stage şarkısının girişindeki bateri solosuyla harika bir iş çıkarmıştır ve Synster Gates'in enfes gitar harmonileri ve sololarıyla mükemmel bir ahenk yaratmıştır.Zacky Vengaence'in eşlik ettiği bazen akustik gitarlarla da süslenen müzik şöleni Johnny Christ'ın çarpıcı bassları ve Matt Shadows'un efsane vokaliyle gerçekten inanılmaz bir grup inanılmaz bir şarkı.Matt Shadows taş gibi sesiyle "İnsan mısın ?" dedirten en sevdiğim en örnek alınabilecek enfes metal vokallerden yalnız ben bu albümde sesini her ne kadar zamanında yaptığı enfes brutallerin sonucunda yıprattığı ses tellerinden dolayı çok daha profesyonelce kullanmak durumunda kalsa da yorgun duydum yılların yorgunluğu ve yaşlanmak denilebilir işte belki bu noktada İron Maiden'a yani yine bir efsane vokal Bruce Dickinson'ın yıllar içindeki yorgun sesine örnek verilebilir.Gerçekten böyle efsanelerin gittikçe yaşlanıyor olmasına üzülüyorum ama bıraktıkları eserlerle onların ölümsüz olacağını hatırlıyorum.Bu arada şarkı, 60. Grammy Ödülleri'nde "En İyi Rock Şarkısı" kategorisinde aday gösterilmiştir.


"The Stage", insanlıktan ve insanların tarih boyunca birbirlerine nasıl davrandığından bahsediyor.Klip büyüyen dünyanın nasıl yozlaştığını politikacıları kalabalığın iplerini çeken kuklalar olarak gösteren, tarih boyunca insanların birbirini öldürdüğünü tasvir eden bir kukla gösterisini gösteriyor.Dünya tarihinin bu vahşet tiyatrosunu izleyen insanların gülüşlerinden insanların ne kadar duyarsız olduğuna gönderme yapılmış ta ki yazının başında bahsettiğim 2. Dünya savaşı tasvirindeki atom bombasıyla seyirciler yok olana kadar...Oysaki 1. Dünya savaşı tasvirinden sonra giren zaten albümün genelinde de önemli bir rol üstlenen akustik gitarlarla rahatlatan müzik ve klipte yerle bir olan yerlerde açan çiçekler şarkının karanlık atmosferinden biraz olsun uzaklaştırmıştı.Klipteki bu sahne Hatay'da depremde yerle bir olan kuruyemişçinin arsasında çıkan ayçiçeklerini hatırlattı.Doğa her zaman yaşama hevesiyle doludur bizler mahvedene kadar.Oppenheimer'ın filmde dediği "Atom bombası bulmamızın atmosferde durdurulamayan reaksiyonlarla dünyayı yok edeceğinden korkuyorduk ya onun için değil belki ama sanırım korkmakta haklıyız." Burada kastettiği sonrasında Rusya'yla oluşacak soğuk savaş yılları ve nükleer silahlanmada öyle bir yarış olması ki dünyayı defalarca yok edecek güçte stokların varlığı ve bunlara rağmen insanların işin ucunun kendilerine döneceğini düşünmeyip duyarsızlığıyla alakalı şarkıda çok güzel bir bölüm var:


Before a blow to the head by the gavel of time to wake up

Uyanmamız için zamanın tokmağı kafalarımıza birer darbe indirmeden önce


Won't you wake up?

Uyanmayacak mısınız?


When did the walking apes decide that nuclear war

Yürüyen maymunlar nükleer savaşa karar verdiğinde,


Was now the only solution for them keeping the score? Just wake up

Tek çözüm onların bunu değerlendirmesi mi olacak? Hadi uyan


Can't you wake up?

Hala daha uyanmayacak mısın?


Videonun en sonunda kademe kademe gösterilen politikacıların iplerini elinde tutan bir yaratık gösteriliyor ve bir "sıfırlama düğmesine" basarak devreye giren akustik gitarlar şarkı boyunca coşan ve ortalığı klipteki gibi savaş alanına çeviren elektro gitarları susturup ortamı sakinleştirerek insanlığın başlangıcına gidiyor.Bu da bana Einstein'ın ”3.Dünya Savaşını bilmem ama,4.Dünya Savaşı taş ve sopalarla yapılacak” sözünü hatırlatıyor.Buradan anlayacağımız politikacılar bizleri kötülük de onları yönetiyor dolaylı olarak kötülüğün yönetiminde oluyoruz kaderimizi felaketlere sürüklemeyelim onu bizler yönetelim diyor bu mesajıma Megadeth'ten "Peace sells , but who's buyin'?" anektodunu ekleyerek sizi o muhteşem şarkı ve klibiyle başbaşa bırakıyorum.Ayrıca bir diğer muhteşem olan canlı performansı da bırakıyorum.





0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page