Karanlığın Prensi: Ozzy Osbourne
- A A ✪✪

- 31 Tem
- 4 dakikada okunur

"Heavy Metal'in babası... Karanlığın Prensi...
O, Heavy Metal’in provokatif estetiğini temsil etti; kimi için bir kabusun vücut bulmuş haliydi, kimi içinse sanatın zincirsiz cesaret sembolüydü. Grammy'lerle taçlandı, Rock and Roll Hall Fame'de hem Black Sabbath'la hem de tek başına onurlandırıldı. OZZFEST ile kendi imparatorluğunu kurdu. Küçük bir isyancı olarak başladığı bu yolculuk, onu bizzat metal tarihinin kutsal kitaplarından birine dönüştürdü."
3 Aralık 1948 yılında Birmingham şehrinde dünyaya gelen İngiliz şarkıcı ve söz yazarı John Michael Osbourne, altı çocuklu bir ailenin üyesiydi. İlk isyan tohumlarını henüz çocukken atan Ozzy, arkadaşları tarafından dışlanıp uyumsuz ilan edilen bir çocuktu. 14 yaşında Beatles müziğiyle tanışmış, 15 yaşında ise okulu bırakarak kısa süreli farklı işlerde çalışmıştı. Maddi sıkıntılarla erkenden boğuşmaya başlayan Osbourne, yaptığı hırsızlıklar sonucu 17 yaşında yakalanmış ve 6 hafta boyunca hapsedilmişti. Bu dönemde hayatını değiştirecek lakabını çivili bir iğneyle koluna kazımıştı: "OZZY"

Çocukluk arkadaşıyla birkaç müzik grubu kuran Ozzy, son haliyle Black Sabbath ismini almıştı. Grup ilk albümünü 1970 yılında yayınladı ve Amerikan müzik listelerinde ilk 10'da yer aldı. İlk albümden kısa bir süre sonra yeni albümleri War Pigs için kolları sıvayan grup, Vietnam Savaşı'na karşı duruşlarından dolayı müzik şirketleri tarafından baskılanmış; albüm adını ise Paranoid olarak değiştirmişlerdi. Büyük bir satış rekoru kıran bu albüm, efsaneleşme yolundaki ilk adımlarıydı. 1976'ya kadar istikrarlı ve başarılı ilerleyişleri, Technical Ecstasy yayınlanmasıyla beraber sekteye uğraya başlamıştı. Akabinde grup içerisinde yaşanan problemler iyice ortaya çıkmış ve 1977'de grup üyeleri Ozzy Osbourne ile yollarını ayırdığını açıklamıştı. Gruptan yeteri kadar verim alamadığını belirten Ozzy, grupla son albümleri Never Say Die! albümünde de yer almış ancak sonrasında yaşadığı madde ve alkol bağımlılığından dolayı gruptan kovulmuştu.
Grubun şarkıları okültizme gönderme yapma eğiliminden dolayı defalarca sansürleniyor; ABD'de bir kısım muhafazakâr toplum kesimleri tarafından şeytanlaştırılıyordu. 1982'de Lowa'da verdiği konser sırasında bir seyircinin cansız olduğunu düşenerek sahneye fırlattığı yarasa, Ozzy için de plastik bir oyuncaktan ibaret gibi görünmüş ve müzik tarihine unutulmaz bir anı bırakmasına sebep olmuştu. Şovun bir parçası olarak yarasayı ısıran Ozzy, yarasanın gerçek ve hala canlı olduğunu fark edince hemen ardından kuduz aşısı olmak zorunda kaldı. Bu akıl almaz şov yine toplumun belirli bir kesimi için kültürel tehdit olarak algılansa da 1981 yılında çıkardığı Diary of a Madman albümündeki "Madman" lakabını da üzerine zırh olarak almasını sağlamıştı.
Alkol ve madde bağımlılıklarından dolayı gruptan kovulan Ozzy, bir süre depresyon süreci yaşadı. Ozzy'nin Gary Moore ile çalışması önerilmişti ancak gerçekleşmedi. 1980 yılında kurduğu Blizzard of Ozz grubunu plak şirketi solo albüme çevirince patlama süreci de başladı. Ardından Diary of a Madman albüm sürecinde Kerslake ve Daisley ile yollar ayrıldı; yerlerine Tommy Aldridge ve Rudy Sarzo geldi. En sevdiği albüm olarak belirttiği Diary of a Madman, müzik kariyerinde bir sıçramaya neden olacaktı.

Hayatının her anında büyük dönüşümlerle bedel ödemek zorunda kalan Karanlığın Prensi Ozzy, bu kez de 1982 yılında gitaristi Randy Rhoads'u uçak kazasında kaybetmişti. Tekrar uzun bir süre depresyon sürecine giren Ozzy'nin gitaristi Bernie Tormé daha sonra da yerini Brad Gillis'e bıraktı. 1983'te arasında çıkan Bark at the Moon albümü büyük bir başarıya imza atmıştı. 1986'da yayınlanan The Ultimate Sin ise en iyi liste başarısını kazandırdı. 1987'de Tribute albümüyle kaybettiği gitaristi Rhoads'u anmıştı. 1987-88 arası Zakk Wylde'ın gruba katılması ve No Rest for the Wicked albüm turnesinde de Geezer Butler ile yeniden bir araya gelmesi dinleyicileri heyecanlandırmıştı.
1991-93 arasında klasikleşen Mama, I'm Coming Home şarkısı, No More Tears albümü içinde yayınlandı. 1993 yılında Live&Loud konser albümü ilk kez Grammy'i kazandırmıştı. 1995-97 yılları arasında Ozzmosis albümü yayınlandı. Wylde gruptan ayrılınca yerine Joe Holmes gelmişti. Toplama albümü de çıktıktan sonra 2001'de Down to Earth albümü yayınlandı ve Ozzy listelere Dreamer şarkısı ile geri döndü.

2003 yılında geçirdiği ATV kazası sonrasında ağır yaralanan Ozzy, sonrasında da bir süre sağlık problemleriyle uğraşmak durumunda kaldı. Köprücük kemiğini, kaburgalarını ve omurunu kırmıştı. Bu dönemde müziğe ciddi bir ara verip iyileşme sürecine girdi ancak 2005’te OZZFEST ile sahneye geri dönüş yaptı.
2019'da geçirdiği zatürre sebebiyle düşüp boynunu inciten Ozzy, No More Tours II turnesini iptal etmek zorunda kalmıştı. Aynı yıl Parkinson belirtileri yaşamaya başlamış ve doktorlar tarafından da Parkin 2 dı verilen genetik bir rahatsızlık teşhisi konmuştu. 2020 yılında ise Elton John, Slash, Guns N'Roses'tan Duff McKagan, Red Hot Chili Peppers'tan Chad Smith gibi isimlerle bir araya gelerek Ordinary Man albümünü çıkardı. "Ben sıradan bir adamım ama beni hatırlayın." sözleriyle hayranlarına adeta veda ediyordu.

2022'de omurga sorunları ve sinir ağrıları için birkaç büyük ameliyat geçirdi. Buna rağmen 2022’de "Patient Number 9" albümünü yayınladı. Jeff Beck, Tony Iommi, Eric Clapton gibi devlerle çalıştı. Albüm Grammy ödülleri kazandı: "En İyi Metal Performansı" (Degradation Rules) ve "En İyi Rock Albümü". Bu, kariyerinin son döneminde aldığı en büyük müzikal takdirlerden biri oldu.
Ozzy, 2023 başında resmen turne hayatını bitirdiğini açıkladı. Sağlık sorunları nedeniyle uzun yolculukları kaldıramayacağını söyledi fakat sahneden tamamen kopmadı: Birmingham’daki Commonwealth Games kapanış töreninde (2022) Black Sabbath’tan Tony Iommi ile sürpriz bir performans sergilemişti. Bu sahnesi, bir nevi “son büyülü an” oldu. Röportajlarında artık daha çok ailesiyle vakit geçirdiğini, Sharon’la hayatını paylaşmaktan huzur bulduğunu söyledi. Müziğe tamamen ara verse de: “Beni sahnede göremeyeceksiniz ama hâlâ yazmaya, kaydetmeye devam edeceğim.” diyerek küçük stüdyo projelerine açık kapı bırakmıştı.

5 Temmuz 2025’te Birmingham’daki Villa Park’ta gerçekleşen “Back to the Beginning” adlı veda konserinde Black Sabbath’ın orijinal üyeleriyle birlikte son kez sahne aldı. Konser gelirleri hastaneler ve Parkinson hastaları için bağışlandı.
22 Temmuz 2025’te, ailesi tarafından paylaşıldığı üzere "karısı, çocukları ve yakın dostları etrafındayken" vefat etti. 30 Temmuz’da Birmingham’da büyük bir cenaze korteji düzenlendi. Ulusal ve uluslararası birçok müzikçi, sanatçı ve fanlar onu onurlandırdı.



Yorumlar