top of page
  • refiksemiz3

The Dark Side Of The Moon: Speak to me / Breathe


Ben ve birçoğuna göre Dark Side Of The Moon Pink Floydun en başarılı işi olarak kabul edilir.


Grup albümü 1972 de kaydetmeye başladı, sınırları zorluyor ve zamanın en gelişmiş teknolojilerini kullanıyorlardı, Ses mühendisliğini The Alan Parson Project’den tanıdığımız ve sevdiğimiz Alan Parson yapıyordu.



Grup ve Alan Parson Abbey Road stüdyolarında insan hayatını ele alan konsept bir başyapıt çıkardılar, Albüm çıkar çıkmaz büyük başarı kazandı.


Amerika’da yayınlanan müzik dergisi Billboard’un haftalık listesine girerek listede tam 741 hafta kaldı, bu da 14 yıl demek. Bu da ele alınınca bu albümün sık sık “ Dünyanın en başarılı albümü “ olarak anılmasına şaşırmamalı.



Her Şey Başlamadan Önce / Speak to Me

Albüme tek bir kalp atışı ile başlıyoruz, etrafımızdaki sesler ve o sesleri duymazdan gelme çabamız. Gerçekliği, güzelliği ve anlamı bulma çabamız. Bunların hepsi aynı yerde başlıyor, bir kalp atışı ve bir nefesle

Speak to Me albümdeki doğum parçamız, Bu parçada albümün devamında duyacağımız bütün ses kayıtları ile karşılaşıyoruz.Time parçasındaki saat tıkırtısı, Money parçasındaki kasa sesi, On The Run’daki tren sesi gibi.

Bu parçada sözler de var, Bu sözler stüdyo çalışanlarına ve o an stüdyoda bulunan insanlara ait. Roger Waters stüdyoda kayıt devam ederken insanları karanlık bir odada oturtup onlarla röportaj yapardı. Favori yemeğin nedir gibi basit sorulardan başlar ve en son ne zaman birine şiddet uyguladın gibi daha derin sorulara geçerdi. Albümün temalarından biri olan delilik ile ilgili bir cevap da bu parçaya eklendi. Sadece bu albümde değil kariyerleri boyunca zihinsel rahatsızlıklar grubun işlediği konulardan biriydi. Bunun sebebi ise zihinsel rahatsızlıklar yaşayan ve sonunda gruptan ayrılmak zorunda kalan Syd Barret olabilir.


Speak To Me adeta albümün fragmanıdır ve albümde karşılaşacağımız her şeyden bize küçük ipuçları verir, Bütün bu beklentiyi ve gerginliği üstümüze yükledikten sonra ikinci parçaya geçer.


Breathe


"Breathe in the air” sözleri albümden 3 yıl önce Roger Waters tarafından başka bir şarkıda kullanılmıştır ve o şarkının adı da “Breathe”dir ama albümdeki parçadan çok farklıdır, Çünkü albümün sözlerini Roger Waters yazmış olsa da işin müzikal kısmı David Gilmour ve Richard Wright’a aittir.


Richard Wright şarkının temeli olan klavye partisyonunu ünlü cazcı Miles Davis’in Kind Of Blues albümünden esinlenerek yazmıştır, Gilmour şarkının atmosferine uyması için lap steel gitar kullanmıştır.


Parça hayattaki potansiyelden bahseder,


Long you live and high you fly

Smiles you'll give and tears you'll cry

And all you touch and all you see

Is all your life will ever be


Bu sözler daha sonra albümün climax parçası Eclipse’de karşımıza çıkacak.


Breathe kalıpları kırmaktan gelen hazdan vebunun büyük bir risk olduğundan bahseder. Modern hayatın zorlu seçimler bölümüne giriş 101, ve bu konu albümün geri kalanına da hakim.


The Dark Sİde Of The Moon albümünü harika kılan bu paraleller ve gerginlikler ve daha ilk şarkıdan değinilen felsefi konseptler. Böyle konular işleyen tek albüm değil ama bana göre bu netlikte yapan en iyi albüm.


Albümdeki her şarkı ayrı hikayeler anlatır ve kendine hastır ama bütün albüm 42 dakikalık tek bir şarkı gibi hissettirir. Speak To Me ve Breathe albüme sağlam bir başlangıç yapar.


To be continued…

@refikexists




0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page