Selamm...
Çok uzun zaman oldu yeni yazı yazmayalı e bi yerden geri dönmek lazım değil mi?
Here comes the rain again
Falling on my head like a memory
Falling on my head like a new emotion
Çoğunlukla insanların içine yağmurlu günlerde biraz fenalık, üzüntü ve de depresyon basar, bu şarkıda bu hislerimize bir tık tercüme oluyor sanki. Yağmuru burda bir kaçış ya da depresyon gibi ele alıyor (tabii hangi açıdan bakmak istediğinize bağlı), yağmur taneleriyle birlikte elde edemediği ama istediği şeyleri dile getiriyor. Melodisiyle de bize istediğimiz ve belki de kendi dertlerimizi hatırlatıp kaçış yolu için bize bağırıyor. Şarkıyı her dinlediğimde hele bir de yağmur yağıyorsa dışarı çıkıp yağmurun altında saatlerce yürüyüp şarkıyı tekrar tekrar dinleme isteği canlanıyor içimde. Yağmurun her yeni damlasında her bir kötü düşüncemden arınmakla belki de daha kötü hissetmek arasında gidip geliyorum. Neyse lafı çok uzattım e haydi o zaman daha fazla uzatmadan şarkıya geçelim;
New York'ta epey bulutlu bir günde Dave Stewart küçük bir klavyede minör akorlar çalmaya başladı. Yakındaki bir pencerede oturan grup arkadaşı ve o zamanki sevgilisi Annie Lennox, gri gökyüzüne baktı ve kendiliğinden "İşte yağmur yine geliyor" diye mırıldanıp şarkıyı söylemeye, havayı kasvetli bir ruh halinin metaforu olarak kullanan bu melankolik şarkıyı başlattı.
Stewart, "Şarkının tamamı o kararsız şeyle, duyguyla ilgiliydi. Sanki depresyon geliyor ya da aşağıya doğru bir sarmal biçiminde bizi ele geçiriyordu" dedi.
"Ama sonra o durum yavaşça değişti karamsar ruh halinin içinde bir kurtarıcı gibi benimle aşıkların konuştuğu gibi konuş." diyerek devam etti.
Şarkının açılış cümleleri, Here comes the rain again, Falling on my head like a memory şarkının geri kalanının tonunu belirlemişti. Kendi düşüncelerinde kaybolan birinden bahsediyordu ve yağmur, anılarının yeniden canlanması için tetikleyici görevi görüyordu.
Şarkının nakaratı, şimdiki zamandan kaçma ve her şeyin daha basit ve yönetilebilir olduğu bir zamana geri dönme arzusunun bir yansımasıydı. Biz de bu cümleleri aslında ara sıra kendimize söylemiyor muyuz zaten? Çocukluğun, hiçbir derdin dert olmadığı zamanlara dönmek istiyoruz. Nakarat da aslında tam olarak bunu demeye çalışıyordu. Nakaratın devamında da bu duygu devam ediyordu. Dönemeyecek olmanın verdiği çaresizliğin yanında hayal kırıklığını dile getiriyordu.
Here comes the rain again
Raining in my hand like a tragedy
Tearing me apart like a new emotion
I want to breathe in the open wind
I want to kiss like lovers do
Want to dive into your ocean
Is it raining with you?
Herkesin kendi derterinde kaybolduğu bu dünyada, en sonunda tekrar bir duygusal bağ ihtiyacını da dile getiriyordu. Artık bütün duyguların öylesine yaşandığı dünyadansa gerçek bağı niteliyordu. Dertlerinde tek başına bırakmaktansa her şeyi birlikte atlatmayı, üstesinden gelmeyi; ne kadar her şey zorlayıcı olsa bile birlikte aşmayı aşılmasa bile en azından bu duygularla başa çıkarken "birlikte" olmayı ima ediyordu.
Şarkı bana kalırsa insanın belli bazı dönemlerde geçtiği duyguları direkt dile getiriyordu. Kaybolmuş sadece kaçmayı istediğimiz anlarda bize kucak açıyordu.
Bugünlük benden bu kadar. Müzikle kalın...
Bu mükemmel şarkıyı dinlemek isteyenler için;
Comments