Progresif Rock'ın Efsaneleri : Camel
- Alper Sezgin
- 18 Eyl
- 2 dakikada okunur

Teknik yetenekleri üst düzey enstrümanistler, uzun parçalar ve yaratıcılığın tavan yaptığı söz yazarlığı ve sanatçılığı içeren progresif rock türü, 1960'ların sonlarına doğru Birleşik Krallık'ta gelişmeye başladı. 70'li yıllarda ise Pink Floyd, Yes, Genesis, Caravan gibi gruplar ile yükselişe geçti.
1971'de grubun gitaristi Andrew Latimer tarafından İngiltere'de kurulan Camel grubu bu gruplar kadar popülarite yakalayamasa da zamanla değeri daha çok bilindi ve sadık bir dinleyici kitlesi kazandılar. Opeth, Steven Wilson gibi progresif metal/rock devlerine ilham kaynağı oldular.
Ben dahil birçok kişinin başyapıt olarak değerlendirdiği 1974 tarihli Mirage albümü ile grup büyük bir çıkış yakaladı. Latimer'in gitarı, flüt ve Bardens'in eşsiz klavye melodileri ile ilk parçadan itibaren albüm sizi içine alıp bir yolculuğa çıkartıyor. Yolculuğun en sevdiğim duraklarından biri de Lady Fantasy parçası.
Encounter, Smiles for You ve Lady Fantasy isimli üç kısımdan oluşan bir süit olan bu parçada, asla ulaşılamayacak hayali bir kadına duyulan aşk oldukça edebi ve sanatsal bir dille anlatılıyor. Yumuşak melodiler zamanla yükselip dramatik doruğa ulaşıyor, sonrasında ise tekrar sakinleşiyor. Dalgalı bir denizdeymiş gibi hissettiren şarkı, bir gerçeklikten kaçış hikayesidir. Albümdeki Nimrodel, The White Rider gibi kaçış edebiyatının öncüsü Tolkien'den esinlenilen diğer parçalarla birlikte adeta bir bütün oluşturuyor. Düşsel bir kadına duyulan özlem ve sevgi; umut ve hüznü aynı anda barındırır içinde. Camel'ı bu kadar özel bir grup yapan da benim için bunlardır. Parçadaki leydi, insanın ulaşamadığı hayalleri ve idealleri olabilir, bunlar da dinleyicilere kalıyor.
The words in your head and your heart that you just can't explain.

Camel, belki devasa bir ticari başarı yakalayamadı ama içtenliğiyle çoğu insanın kalbinde yer edindi. Günümüzde de diğer müzisyenlere ilham kaynağı olmaya devam ediyor ve bir çok insanın duygularına tercüman oluyor. Parçaları ne kadar uzun olsa da, zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz. Grubu daha önceden dinlemediyseniz, şans vermenizi tavsiye ederim.
Yorumlar